gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömüldüm
288 posts
Littlecrowsthoughts - Littlecrow'sthoughts - Tumblr Blog
Hiçbir zaman olduğun şeyi sevmeyecekler, her zaman olabileceğini sandıkları şeyi sevecekler. Partilerden hoşlanmaman umurlarında değil, kimse senden bu yüzden hoşlanmayacak, kimse sessizliğini anlamayacak; kimse içinde kopan fırtınaları, omzunda eksik olan eli, buz tutmuş kalbini, gölgelerden saklanmak istediğini, yatağın altına süpürdüğün ağlama seslerini duymayacak. Herkes, her zaman bekleyecek. Ve seni çok sevdiğini iddia edecek bu insanlar, senin için ne kadar acı çektiklerinden bahsedecekler, aslında hep kafalarında kurdukları bambaşka bir seni beslemeye devam ederken. Sana dans etmeyi sevdiren kişi olma ihtimalini sevecekler, senin içinde sakladığını düşündükleri kahkahayı dudaklarına ulaştırabilme ihtimalini.
Bana sormadılar istemiyorum dediğimdeyse başka seçeneğim olmadigini söylediler. (Ama diretmeyeceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlar)
"Dibe vurduğunu sanıp, bir dip daha olduğunu keşfedebiliyordu insan."
Ya da yenilerinin sesi bastırıyor sesini.
İyileşmiyor, sadece susmayı öğreniyor yara
Ne kadar oldu olmayalı?
Ben her gece farklı olsam da, şehrin kokusu her gece aynı.
Bazı yerlere yetişemezsin. Bazı yerlere yetişmek istemezsin. Bazı yerlere yetişmeye gücün yoktur. Bazı yerlere yetişmeye hevesin yoktur. Bazı yerlere geç kaldığından yetişme telaşın yoktur. Bazı yerlere erken gittiğinden geç kalma korkun kalmamıştır.
Bazı şarkıları gece dinleyemezsin. Bazı şarkılar sadece gece dinlenir. Bazı şarkıların son saniyesinde elin tekrar tuşunda bekler. Bazı şarkıları tekrar etmekle, elinin son saniyesinde beklemesi aynı şey değildir. Bazı sokakta yürüyemezsin. Bazı sokakta yürünmez. Bazı sokakların çıkmayacağını bildiğinden yürümezsin. Bazı sokakların çıkmaz olduğunu bilsen de yürürsün.
Bazı geceler ani kararlar verilir. Bazı geceler karar verme güdünü kaybedersin. Bazı geceler karar vermek istemezsin. Bazı geceler kararların öncesi ve sonrası umrunda olmaz. Sadece sabah olması için dua edersin. Bazı geceler bitmez. Bazı geceler yüzünü gömdüğün yastık mezarın olur. Bazı geceler yumruğunu sıkıp göğsüne vurduğunda bir silah sesi duyulur. -İntihar değil, belki bir ihtimal... -
Bazı geceler bazı şeyler olur. Bazı geceler bazı insanlar ölür.
Çünkü hayat böyledir.
Diyorlar ki "Kalbini karartma", sizcede iş işten geçmedi mi? O olayı yaşadıktan bir dakika sonra. Bir dakika sonraki ben, ben değildim zaten kararmış kalbimle otuyordum halada oturuyorum.
Our Joonie is namjooning ♥
Bilmiyorum.. Neyi niye yaptığımı, ne yapacağımı, doğrusunu, yanlışını bilmiyorum.. Sadece bir şeyler oluyor ve ben ayak uyduruyorum.. Zihnim de kalbim de berrak bir su ve ben sadece su üstünde kalmaya çalışıyorum..
Yüzümüze değen rüzgar için bile sukretmeliyiz aslinda
Bu kent öldürüldü diyorlar
Kurşuna dizildi bir gece yarısı
Hayaletler geziniyormuş şimdi
Sokak aralarında ve caddelerde
Baykuş tüneği olmuş alanlar
Ve yarasalar uçuşuyormuş...
Silah ve esrar kaçakçıları
Altın çağını yaşarlarken
Artıyormuş bir yandan da
Kumarhaneler,meyhaneler
Borsa oyunları hileli iflaslar
Birbirini kovalayıp dururken
Nasıl çıkmışsa pek bilinmiyor
Yaygınmış şimdilerde rus ruleti
İntiharların sayısı bilinmiyor
Çoğalıp duruyormuş fahişeler
Ve artık bunların hiç biri
Olay bile sayılmıyormuş şimdi
Bu kent öldürüldü diyorlar
Bahar gelmez artık buraya
Bir kent nasıl öldürülür göz göre göre
Ben inanmıyorum kim ne derse desin
Sodon ve Gomore efsanelerde kaldı
Yaşanan bir başka tarih şimdi
Şöyle bir dokunsak toprağa yalın ayak
Duyacağiz belki tarihin akışını
Baharda gecikebilir unutmayalım
Böyle okuduk tarihin kitaplarından
Hele vakit gelsin,sevda dal versin
Uzanacağiz bir sabah çiçekli bir ağaca
Unutmayalım aşkın sımsıcaklığını
Suskun bekleyişlerini varoşların
Kitapları,fabrikaları unutmayalım
Unutmayalım dağların öyküsünü
Zincirlerini kırmasını bilir bir kent
Bir kent nasıl öldürülür göz göre göre
Ben inanmıyorum kim ne derse desin.
Aovrayı unutmayalım
Kışlık saray ne kadar dayanabilir
Hayatı kollamasını bilenlere
Ölüm suretini gezdiren serseriler
Sızıp kalacaklar birazdan
Ve bir tül gibi yırtılırken çevren
Bu kent yeniden yaşanacaktır
Hayatımı mahveden şeyin boş insanlar değilde, o boş insanları düşünen ben olduğumu fark ettim.- tabi bazı durumlarda.-
"Gözlerimiz en büyük düşmanımızdı belki de. Başkalarına baktıkça kendimizde olmayan şeyleri görüyorduk. Oysa bazen tek ihtiyacımız olan şey sadece ve sadece kendimizi görmekti. Tek ihtiyacımız sadece ve sadece kendi hayatımızı izlemekti. Zaten başkalarını izlememizin sebebi de buydu... Kendi hayatımızı sevmediğimiz zaman başkalarına yöneliyordu gözlerimiz."
Yaptığım her şeye bulaşmayı başarıyorlar. Okuduğum kitaptan, tuttuğum kaleme kadar..
; bazen bir şikayet nâlesi, bazen bir makhuriyet iniltisi...