Siyahtanbiiradam - 🥂

Bırak onlar Galataya çıksınlar, biz seninle Beşiktaş'ın maçına gideriz..

Kürt yok diyordu. Kürt yok! Güneş yok dermiş gibi, Ay yok, yıldız yok dermiş gibi. Bir halk nasıl inkar ediliyordu!

𝓜𝓮𝓱𝓶𝓮𝓭 𝓤𝔃𝓾𝓷

Kürtlere küs olarak 1996 yılında İzmir’de, yokluk içinde aramızdan ayrılan usta dengbêj, ölmeden önceki son demlerinde kendisiyle çalıştığı gazete adına röportaj yapmak isteyen Gazeteci arkadaşım Rahmi Batur'a konuşmak istememiş ve nedenini de şöyle açıklamıştı;

"Kürtlere kırgınım. Kürtler değerlerine, dengbêjlerine sahip çıkmıyor. Türklere bir bakın bir Aşık Veysel'leri vardı, ona sahip çıkıldı. Bütün dünyaya onu tanıttılar. Bir Reşo'muz vardı. Hepimizin ustası. Aç öldü.. Şimdi söyle bakalım seninle nasıl konuşayım ve gönlümü nasıl açayım?"😢

İlerdeki eşine bir mektup yazacak olsan ne yazardın

Hani insanlar sevdiğine geçmişinden bir şey veremez ya. İşte geçmişimden bir şey verebilmek adına yazıyorum bu mektubu sana. Bu mektubu yazdığımda bilmiyordum seni. Fakat bu; seni düşlemediğim anlamına gelmiyor. Çünkü sen benim yuvamı kuran dişi kuşumsun, gözlerine bakınca başımın döndüğü. Bazen şarkılar mırıldanabilirim sana.. Nasıl hoşuna gider, nasıl mutlu ederim seni. belki aşkla yüzüme bakıp, sarılabilirsin bana sonra da işve yapıp ''bir de şiirler görebilsek senden'' diyebilirsin. Bense hiç şiir yazmayacağım sana. Çünkü bilirim; seninle aynı hayatı yaşamak zaten başlı başına bir şiir, ben bundan öte bir şey yazamam ki... Kavgalarımız da olacak elbet, tartışmalarımızda. kaprisler yapacağız bazen birbirimize anlamsız tavırlarla. Küseceğiz, konuşmayacağız saatlerce. Fakat ben yine gelip, her akşam yanına yatacağım. Uyur uyumaz sarılacağım çünkü sana tüm sıcaklığımla. İşte bu yüzden hiç bir sabah küs uyanmayacağız seninle ve gözlerimizi açacağız aşkların en güzeline. Bazen hayat çok yoracak bizi, birbirimize sığınacağız. Kalbimizdeki aşkın tüm güzelliğiyle tutunacağız mutluluğa. Kurak kalplerimizi aşkla yaktığımız gibi, aşkla ferahlatacağız dertlerden yanan yüreklerimizi. Kalkan olacağız en zor anlarımıza. hiç kaybetmeyeceğiz birbirimize olan güvenimizi. Yıllardır bu günü bekliyordum, bu mektubu sana vermek için. Kucağında yeni doğmuş o güzel bebeğimizle birlikte oku istedim. Teker teker ona da fısılda ki tüm kelimeleri, o da görsün babasının annesine olan sevgisini. Hadi söyle şimdi hemşireye çağırsın beni. Babası da görsün annesinin ona verdiği en güzel hediyeyi.

'Yıldızlar kadar öpücük sevgilim.'