![hermes-0 - zamanın kalbinde](https://64.media.tumblr.com/ea86dcc048546faa92547b6eb4b10b33/ebddfa1b365dafa6-d1/s128x128u_c1/c872128a36338c721157acabca2a9ec0fff314ff.png)
42 posts
5. BLM
5. BÖLÜM
ESKİ KULÜBENİN GİZEMİ
Ancak, bir süre sonra açlık hissetmeye başladılar. T, gözlerini kısarak ufka baktı ve heyecanla, “Bak, orada bir kulübe var!” dedi. S, T’nin işaret ettiği yöne baktığında, gerçekten de biraz ileride eski bir kulübe gördü. İkisi de merak ve umutla kulübeye doğru yürümeye başladılar. Belki de bu kulübe, onların ihtiyaç duyduğu yiyecekleri ve barınağı sağlayacaktı. T ve S, açlıklarını bastırmak için kulübeye doğru ilerlediler. T, içinde kimsenin olup olmadığını anlamak için bağırdı, “Kimse var mı acaba?” Kapının açık olduğunu fark etti ve içeriye doğru bir adım attı.
Dışarıdan eski püskü duran kulübenin içi, beklenmedik bir şekilde muazzam güzellikteydi. Ahşap duvarlar, zarif işlemelerle süslenmişti ve içerideki mobilyalar, adeta bir sanat eseri gibiydi. T, şaşkınlıkla S’ye döndü, “Burası inanılmaz!” dedi. S, T’nin ardından içeri girdi ve gözlerine inanamadı. “Gerçekten de öyle,” diye fısıldadı. İkisi de bu beklenmedik keşfin tadını çıkararak, kulübenin içinde neler bulabileceklerini merakla araştırmaya başladılar.
Dışarıdan küçücük görünen kulübenin içinde devasa bir yatak odasına girdiler. Yatak odasının duvarında, ikisinin birlikte çekilmiş bir fotoğrafı asılıydı. İkisi de şaşkınlıkla fotoğrafa baktılar. “Bu nasıl olabilir?” diye fısıldadı S. T, fotoğrafa daha yakından bakarak, “Bunu çözmemiz gerekecek,” dedi. Bu gizemli kulübe, onların geçmişi hakkında bilmedikleri bir sırrı barındırıyor gibiydi.
T ve S, kulübenin içinde daha fazla ipucu aramaya başladılar. Yatak odasının yanında küçük bir çalışma odası buldular. Masanın üzerinde eski bir günlük duruyordu. T, günlüğü açarak okumaya başladı. İlk sayfalarda, kulübenin eski sahibinin günlük yaşamına dair notlar vardı. Ancak, ilerleyen sayfalarda, T ve S’nin burada birlikte yaşadıklarına ve buranın onların aşk yuvası olduğuna dair satırlar buldular. “Bu imkansız,” dedi T, şaşkınlıkla. S, günlüğü eline alarak, “Bu bizimle ilgili,” diye ekledi.
Günlükte, “Bugün aşk yuvamızın inşaatı bitti. Burası bizim gizli sığınağımız olacak. Burayı hiç kimse bulamayacak,” yazıyordu. T ve S, bu satırları okudukça, kulübenin sadece ikisine ait önemli bir sır olduğunu anladılar. Ancak, bu anıları tamamen unutmuşlardı. T ve S, bu yeni bilgiyi sindirmeye çalışırken, kulübenin içinde daha fazla keşif yapmaya karar verdiler. Belki de bu gizemli kulübe, onların geçmişi hakkında daha fazla bilgi ve belki de gelecekteki yolculukları için ipuçları barındırıyordu.
-
dreamsofthenightblog liked this · 5 months ago
-
yildizlaraait liked this · 5 months ago
-
gokyuzunuru liked this · 5 months ago
-
cupjenna liked this · 5 months ago
-
fatossh0 liked this · 5 months ago
-
sakingecenfirtina liked this · 6 months ago
-
sadecesusvedinlebeni liked this · 6 months ago
-
yanmayansokaklambalari liked this · 6 months ago
-
higgssbozonu liked this · 6 months ago
-
kitapkunduzu reblogged this · 6 months ago
-
aylema52 reblogged this · 6 months ago
-
aylema52 liked this · 6 months ago
-
atmos-fer liked this · 6 months ago
-
kutsalsophia liked this · 6 months ago
-
cedaa liked this · 6 months ago
-
birdemethuzunum liked this · 6 months ago
-
theedessa liked this · 6 months ago
-
gozlerindekiay3 liked this · 6 months ago
-
sadeceebeeen liked this · 6 months ago
-
hermes-0 liked this · 6 months ago
More Posts from Hermes-0
1. BÖLÜM TANIŞMA
S ve T, bir arkadaşlık uygulaması üzerinden tanışmışlardı. İlk başta sıradan bir tanışma gibi görünse de, T’nin bipolar bozukluk yaşaması ve mani döneminde olması, bu tanışmayı farklı bir boyuta taşıdı. T, mani döneminde S’nin sosyal medya paylaşımlarını biraz karamsar bulmuş ve bu durum onu derinden etkilemişti. Bu yüzden, S’ye bir şiir yazmaya karar verdi. Şiir, T’nin iç dünyasını ve S’ye olan ilgisini yansıtıyordu. Bu şiir, onların arasındaki ilk iletişim köprüsü oldu ve mesajlaşmaya başladılar.
T’nin felsefe, bilim, şiir ve edebiyat konularındaki derin bilgisi, S’yi adeta büyülemişti. T, sadece bilgi birikimiyle değil, aynı zamanda bu konulardaki tutkusuyla da S’yi etkiliyordu. S, T’nin önerdiği kitapları okumaya ve filmleri izlemeye başladı. Her izledikleri filmden sonra uzun uzun analizler yapıyor, karakterlerin derinliklerine iniyor ve hikayelerin alt metinlerini tartışıyorlardı.
Bu süreçte, S ve T’nin arasındaki bağ giderek güçlendi. S, T’nin önerdiği filmleri izlerken, T’nin bakış açısını daha iyi anlamaya başladı. Film analizleri, onların sadece entelektüel bir paylaşım değil, aynı zamanda duygusal bir bağ kurmalarını da sağladı. Her analiz, onların birbirlerini daha iyi tanımalarına ve anlamalarına yardımcı oldu.
T, S’ye sadece filmler ve kitaplar hakkında değil, aynı zamanda hayatın kendisi hakkında da farklı bir perspektif sunuyordu. S, T’nin yaşamındaki zorlukları ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığını gördükçe, ona olan hayranlığı daha da arttı. T’nin bipolar bozuklukla mücadelesi, S’ye ilham veriyor ve onunla daha derin bir bağ kurmasını sağlıyordu.
Sonuç olarak, S ve T’nin tanışma hikayesi, sıradan bir tanışmanın ötesine geçerek, derin bir entelektüel ve duygusal bağa dönüştü. Bu bağ, onların hayatlarına yeni bir anlam kattı ve birbirlerine olan sevgilerini daha da pekiştirdi.
14.BÖLÜM
GÜZEL GÜNLER
S ve T, adanın en yüksek tepesinden aşağıya bakarken, içlerinde yeni bir umut ve kararlılık hissettiler. T, “İlk olarak, halkı bir araya getirmeliyiz,” dedi. S başını sallayarak onayladı ve birlikte adanın merkezine geri döndüler.
Merkeze vardıklarında, Kral Valerius halkı toplamış ve onlara cesaret verici konuşmalar yapıyordu. S ve T, kralın yanına geçerek halkın karşısına çıktılar. T, “Hepinizin desteğine ihtiyacımız var. Birlikte çalışarak adayı yeniden inşa edebiliriz,” dedi. S de ekledi, “Her birinizin yeteneklerine ve gücüne ihtiyacımız var. Birlikte, Solaria’yı eski ihtişamına kavuşturabiliriz.”
Halk, S ve T’nin kararlılığı ve cesareti karşısında etkilenmişti. Birbirlerine bakarak başlarını salladılar ve desteklerini göstermek için ileriye doğru adım attılar. Kral Valerius, “Hep birlikte çalışarak, bu adayı yeniden inşa edeceğiz,” diye seslendi.
İlk olarak, adanın savunmasını güçlendirmek için planlar yapıldı. T, adanın etrafına güçlü bir savunma hattı kurmak için halkla birlikte çalıştı. S ise, adanın içindeki yıkılmış evleri ve binaları yeniden inşa etmek için bir ekip oluşturdu. Herkes, el birliğiyle çalışarak adayı yeniden inşa etmeye başladı.
Günler geçtikçe, ada yavaş yavaş eski ihtişamına kavuşmaya başladı. Halk, birlikte çalışmanın ve dayanışmanın gücünü keşfetti. S ve T, her gün halkla birlikte çalışarak, adanın yeniden doğuşuna tanıklık ettiler.
Bir gün, adanın yeniden inşa süreci tamamlandığında, S ve T, adanın en yüksek tepesine tekrar çıktılar. Aşağıya baktıklarında, adanın yeniden canlandığını ve halkın mutlu olduğunu gördüler. T, “Başardık,” dedi. S, “Evet, birlikte başardık,” diye yanıtladı.
S, T’ye dönerek, “Sana bir şey söylemek istiyorum,” dedi. T, merakla, “Seni dinliyorum,” diye cevap verdi. S, “Gel, oturalım,” dedi ve birlikte tepede bir taşın üzerine oturdular. S, derin bir nefes alarak, “Ben hamileyim,” dedi.
T, büyük bir şok ve şaşkınlık yaşadı. Gözleri büyüdü ve bir an için ne diyeceğini bilemedi. İçinde bir anda birçok duygu birbirine karıştı; mutluluk, şaşkınlık, heyecan ve biraz da endişe. T, S’nin ellerini tutarak, “Nasıl yani, ben şimdi baba mı oluyorum?” dedi. Gülümseyerek, S, “Evet,” diye yanıtladı. T, “Bu… bu harika bir haber!” dedi. Gözleri parlıyordu ve yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.
S, T’nin tepkisini görünce rahatladı ve gözleri doldu. “Bunu sana söylemek için doğru zamanı bekliyordum,” dedi. T, S’yi kollarına alarak, “Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Hem adayı hem de ailemizi koruyacağız,” diye fısıldadı.
O an, ikisi de geleceğe dair umut ve mutlulukla doluydu. Solaria Adası’na olan bağlılıkları ve birbirlerine olan sevgileri, onları daha da güçlü kılıyordu. Artık sadece adanın değil, aynı zamanda büyüyen ailelerinin de koruyucuları olacaklardı.
![14.BLM](https://64.media.tumblr.com/80122d6d22a1182b5d9b13128331ea35/1fca59dee5e66b8e-04/s500x750/80e90c0d3ab84c2ec36794b5b6b4c9ab1b3bd0b8.jpg)
20.BÖLÜM
AKAN KAN
T ve S, Ehriman’ın karanlık sokaklarında ilerlerken, peşlerindeki gölgelerin daha da yoğunlaştığını fark ettiler. T, S’yi korumak için kollarını etrafına sardı ve birlikte bu karanlıktan çıkmanın bir yolunu aramaya başladılar. Ancak, gölgeler onları sıkıştırmaya devam ediyordu.
Bir süre sonra, T ve S, eski bir binanın önüne geldiler. Binanın kapısı yarı açık ve içeriden hafif bir ışık sızıyordu. T, S’ye dönerek, “Burada bir süre saklanabiliriz,” dedi. S, başını sallayarak onayladı ve birlikte binaya girdiler.
İçeri girdiklerinde, binanın içinin terkedilmiş olduğunu fark ettiler. Tozlu raflar, kırık camlar ve eski mobilyalarla dolu bu yer, bir zamanlar canlı bir mekan olmalıydı. T, S’yi bir sandalyeye oturttu ve etrafı kontrol etmeye başladı. “Burada güvende olacağız,” dedi T, S’ye güven vermeye çalışarak.
Ancak, gölgeler binanın içine de sızmaya başlamıştı. T, S’yi korumak için kollarını daha da sıkı sardı. “Seni buradan çıkaracağım,” dedi T, sesi titrek ama kararlıydı. Ancak, gölgeler onları sıkıştırmaya devam ediyordu ve kaçacak yer kalmamıştı.
T, bir anlık dikkatsizlikle kırık bir cama çarptı ve eli kesildi. Kan damlaları yere düştükçe, gölgeler bu damlalara doğru yaklaşıyordu. T, bir cam parçasını eline aldı ve bileklerini kesmeye başladı. S, onu durdurmaya çalıştı ama T dinlemiyordu. “Çocuğumuz için kaçmalısın,” dedi T, sesi kararlı ve acılıydı.
S, gözyaşları içinde çaresizce kaçarken, T akan kanıyla gölgeleri uzaklaştırmaya çalışıyordu. T, S’nin güvende olduğunu bilmenin huzuruyla gözlerini kapattı.
21.BÖLÜM
KURTARICI
S, kaçarken bir an durdu ve T’nin kendisi için savaştığını ve T olmadan yaşayamayacağını fark etti. İçindeki korkuyu yenerek geri döndü. T’yi kanlar içinde yerde yatarken buldu. Gölgeler uzaklaşmıştı, ama T’nin durumu çok kötüydü. Gözyaşları içinde T’ye sarıldı, kalbi acıyla doluydu. T hafifçe gözlerini açtı, zor nefes alıyordu. Kısık ve bitkin bir sesle, “Neden gitmedin?” diye sordu. S, gözyaşlarını silerek, “Gitmedim, gidemedim,” dedi. “Seni burada bırakmam mümkün değil.”
Tam o anda arkalarında Merlin belirdi. S, şaşkın ve korkuyla T’ye daha da sıkıca sarıldı. Merlin, sakin ve güven verici bir ses tonuyla, “Benden korkma,” dedi. “Sizi buradan götürmeliyim. T’nin fazla zamanı yok, acele etmeliyiz.”
S, Merlin’in sözlerinin ciddiyetini anladı ve T’yi tutarak ayağa kalktı. Merlin, elindeki asayı kaldırarak bir büyü mırıldandı ve etraflarındaki hava titremeye başladı. Bir ışık huzmesi onları sararken, S, T’yi daha da sıkıca tuttu. “Dayan T, seni kurtaracağız,” diye fısıldadı. Işık onları sardığında, S, T’nin nefes alışlarının daha da zayıfladığını hissetti, ama Merlin’in varlığı ona umut veriyordu.
Merlin, “Şimdi hızlı olmalıyız,” dedi. “T’yi iyileştirmek için elimden geleni yapacağım.” S,T’nin elini sıkıca tuttu. “Seni kaybetmeyeceğim,” diye fısıldadı. “Asla.”
19. BÖLÜM
GÖLGELER
T, Ehriman şehrinin karanlık sokaklarında ilerlerken, gölgelerin arasında S’yi fark etti. S, korkudan titriyor, gözleri endişeyle doluyordu. T, S’nin bu halini görünce içindeki öfke ve çaresizlik daha da arttı. Sanki dünya onun etrafında yıkılıyordu. T’nin zihninde Ehriman’ı yakıp yıkma düşüncesi belirdi; bu karanlık şehri yerle bir etmek istiyordu. Ancak, S’yi kurtarma arzusu onu bu yıkıcı düşüncelerden alıkoydu.
T, derin bir nefes aldı ve S’ye doğru adım attı. S’nin gözlerindeki korkuyu dindirmek için elini uzattı. “Buradayım,” dedi T, sesi titrek ama kararlıydı. “Seni buradan çıkaracağım.”
Etraflarındaki gölgeler daha da yoğunlaştı, sanki Ehriman’ın karanlığı onları yutmak istiyordu. T, S’yi korumak için kollarını etrafına sardı ve birlikte bu karanlıktan çıkmanın bir yolunu aramaya başladılar. Her adımda, T’nin kararlılığı artıyor, S’nin korkusu ise yavaş yavaş azalıyordu.