bir-yorgun - biri
biri

5 posts

Gereksiz Hissetmenin Altndaki Yatan Sebep, Belki De Hemen Yan Bamzdadr?

Gereksiz hissetmenin altındaki yatan sebep, belki de hemen yanı başımızdadır?

Bunun hakkında uzun süre düşündüm. Neden babam bana yeterli sevgi vermemesine rağmen bunu kabullenip hayatıma devam edemiyorum? Neden görmediğim bir şeye bu kadar üzülebiliyorum? Neden geçmişi tekrar tekrar içimden anıp kendimi üzmeye devam ediyorum? Bu tür sorular aklımı kurcalar, günümü düşünceler arasında, geceleri ise uykusuz geçirmeme yeterdi.

Gel zaman git zaman günün ortalarında tavanı izleyip dalgın olduğum anların birinde, babamın kardeşime 'kızım' diye hitap edip elini öptüğünü duyduğumda kafamdaki soruların hepsi cevaplanmış oldu. Olabilmesi mümkün senaryoları evde bütün benliğimle şahit olurken nasıl olurda görmezden gelebilirdim? Kendimle karşılaştırmayıpta nasıl devam ederdim? Eksiğim neydi ki aynı muameleyi görmezdim ve göremedim?..

Evin ilk çocuğu olarak bütün zorluğu görmeme rağmen herşeyi içime gömüp olması gerekenin bu olduğunu düşündüm hep. Bütün tartışmalarda da ben şahittim. En büyük şahit. Çok küçük yaşlarda geleceğim için endişelenirken bulurdum kendimi. Evin sözde sağlam direği, evde olmadan saatlerce çalışır, eve ise stres atmaya gelirdi. Babam benden o kadar uzaktı ki baba-kız ilişkisinin hep bu olduğunu düşündüm. Hep buna inanarak hayatıma devam ettim. Ta ki kardeşim doğana kadar.

Küçükken fark etmezdik ve umursamazdıkta. Tartışmadığı günün her sonunda mutlu ve huzurluyduk en nihayetinde. Ancak zaman geçtikçe (12-13 yaşlarımda) kardeşimle beraber küçük yemek kaçamakları yaptığını öğrendim. McDonald'sa beraber giderler, oradaki en güzel hamburgerin beraberinde yumuşak ve sıcak tatlı da yerlermiş meğerse. Ve o yaşıma kadar hamburger yememiş olan ben, hayatımda ilk defa gereksiz hissettim. Hamburger yemenin gerçek bir lüks olduğunu düşünen ben, 13 yaşlarımda ilk defa teyzem aracılığıyla hamburger yedim. Acınası miktardaki maaşıyla benle ikizime hamburger almak istediğinde bunu yapmaması için ikna etmeye çalıştık. Ancak bir yandan da yeni bir şeyi görüp yemenin heyecanı vardı içimizde.

O güne dair unutamadığım şey gözyaşlarımı tutmaya çalışırken bir yandan da hayatımda yediğim en güzel şeyin tadını çıkarmaya çalışmaktı. Ve bu, babam hakkındaki düşüncelerimin gelişmesindeki öncü olaydı.


More Posts from Bir-yorgun

5 months ago

Bitik Mum

Yanıyor ateşim sessiz sessiz

Titriyor bazen o, düşündükleriyle kimsesiz

Parlar arada, o yardımcı olduğu mumlarla benzersiz

Azalır aslında, o fitili bitmeye yakın, alacak sonunda uykuyu deliksiz

Olacaktır en sonunda insanlar için değersiz...


Tags :
7 months ago

Hiçbir şey hissedememek

Aslında çokça empatik ve duygusal biriyim. Her bir jestte dünyaları vermiş gibi hisseder, her bir art niyetli harekette dünyalarım başıma yıkılmış gibi hissetmekten kendimi alamam. Ancak bazı zamanlar olur ki, ne anlatacak derdim, ne bu belirsiz derdimin dermanı olacak bir yol arayışına girerim. Ne bazı şeyler aynı heyecanı verir, nede o heyecan arayışına girme çabası beni çağırır. Tuhaf olan şu ki depresyona sürüklenecek kadar mutsuz da değilimdir, ancak durumumdan zerre mutlu da değilimdir. Nötr demekse başlı başına bir yanlış.

Bugün, biraz tuhaf bir gece...


Tags :
7 months ago

Hayat imtihanı

Hayatın anlamı nedir? Hayatı anlamlı kılacak nedir? Hayatı daha sürdürülebilir bir yaşam haline getirecek ortam ve koşullar nedir? 'Gerçekten hayatta kalmaya layığım' diyebilecek ne yaptım veya ne yapmalıyım? Hayatta kalmamın nedeni nedir? Önemli olan bu soruları kendime sorabilecek gücü bulabilmek mi, yoksa cevap için anlamlı bir neden bulabilmek mi? Önemli olan nedensellikten kurtulabilmem mi, yoksa yaşamaya bu 'cevapsız kalacak' sorularla devam edilmesi gerektiğinden mi? Önemli olan ne olursa olsun yoldan sapmamak mi, yoksa yoldayken olanakları tanımak mı? Düşünebilen bir insan olduğumdan mıdır bu kendime değer verme çabam? Yoksa insan doğasından gelen bencillikten midir, belki de bu sadece üstün görme çabam?

Güneş dünyaya yüzünü döndüğünde, ay parlar hemen eşiğinde. Yaşayacağın her yoğun duygu geceyi bekler içten içe. Işık hüzmeleri seni hayatı yaşamaya teşvik ederken, karanlığında kaybolmak insana daha iyi gelir belki de...

-ben


Tags :
7 months ago

Ben bugün biraz fazla üzgünüm.

Hala hayatta ve sağlıklı olduğum için bu durumdan memnunum. Ancak bazen 'keşke kendime biraz daha özenseydim...' diyorum kendime. 'Keşke zamanında sağlığıma daha çok dikkat etseydim.' diyorum. Hala geç değil, bunu biliyorum. Ancak herşey sanki bir hiç içinmiş gibi geliyor. Zaten hayatımda sahip olacaklarım elimin altında, daha fazlasını beklemek bencillik olmaz mı? diyorum. Bu düşüncem henüz çabalamadığım bir durumdan pes etmek mi, yoksa zaten kendi kapasitemi bildiğimden yapamayacağım bir şeyin vazgeçişi mi?.. Sanırım yazarken içime bir umut düştü. Çünkü tek bildiğim eylemlerimde bu kadar düşünmeye devam ettikçe hep bir şeylerden geri kaldığımdır. Denemekten zarar gelmez, öyle değil mi? Hahaha! Bağımsız olarak 'bir umudun yükselişi' olarak adlandırsam sanırım yazıya daha uygun bir başlık olurdu...