Pulitzer Prize - Tumblr Posts
Nobel prize winning poet, Louise Gluck, has passed away at age 80. Among her accomplishments was the Pulitzer prize winning collection "The Wild Iris."
In 2003-04, she served as the Poet Laureate of the United States.
"At the end of my suffering
there was a door"
--opening line to The Wild Iris (1992) by Louise Gluck
Louise Gluck, 4/22/1943-10/13/2023
This film left a lasting impression on me when I was younger, and now I have it in every format in my film collection! I've got a video cassette (self-recorded from TV), a DVD, Blu-ray, and even a hard drive with some old stuff on it.
It's time to watch it again for the umpteenth time!
Or simply read on the beach – it's the perfect way to catch some rays and enjoy a great read!
mod
To Kill a Mockingbird is a profoundly human account set against the backdrop of racial injustice and the innocence of childhood. It is much more than a mere novel; it is a thought-provoking social critique, an account of a coming-of-age journey and a compelling study of morality and ethics.
MARY BADHAM, GREGORY PECK, AND BROCK PETERS IN TO KILL A MOCKINGBIRD (1961)
images from imdb
'this will get me to the pulitzer prize or a madhouse' — me writing.
Pulitzer Ödülünü Zaman Sığınağı romanıyla aldı bu yıl Georgi Gospodinov. Bu topraklara uzak değil yazar, Bulgarlı. Son çıkan kitabı Zaman Sığınağını aldım tabi ödülü kazandıktan sonra. Ama Gospodinov’un Doğal Roman kitabı aylardır, ödülden önce, kitaplığımda okunma sırası bekliyordu. Bende çoğu zaman yazılı olmayan kural vardır: kafamda okunma sırası olan kitaplar önce okunur. Plansız okuma yapamıyorum. Son 3-4 yıldır öykü türündeki okumalar yapıyorum. Araya elbette roman vs koymaya çalışıyorum. Belki başka bir zaman neden öykü ağırlıklı okumalar yaptığımı yazarım ama bu postun konusu Doğal Roman.
Doğal Roman bir yazarın boşandıktan sonraki bir yılını anlatıyor, birinci tekil şahıs ağzıyla aktırılıyor olaylar. Olaylar dediğime bakmayın. Öyle elle tutulur bir olay yok. Sineklerden konuşuyor, geçmişinden konuşuyor, babasından konuşuyor, komşusundan konuşuyor… Gospodinov bir bakıma kendini anlatıyor gibi geldi bana kitabı okurken. Eşinden boşandıktan sonra düştüğü boşluğa tanık oluruz yazarın. Bir yıllık geçen sürede yazarın kendini bulmasını ve hayatını raya sokmasına şahitlik ediyoruz.
Zaman Sığınağı kitabına geçmeden -ne zaman okurum bilmiyorum- Gospodinov’un diline alışma kitabı oldu benim için. Çok muzip bir dili var yazarın. Çok sevdim diyebilirim.