Bayrak - Tumblr Posts
Sen beklenmeye değersin.
Yoksa bende biliyorum gelmeyeceğini..
demiş şair.. Hayırlı akşamlar arkadaşlar..


Bismillahirrahmanirrahim
Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun). O, evveldir (ilktir)
ve ahirdir (sondur),
zahirdir (alâmetleri tüm varlıklarda görünendir)
ve bâtındır (gizli olandır).
Ve O, herşeyi en iyi bilendir.
Hadîd sûresi 3. ayet
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “elHadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir. Sûrede başlıca, tüm kâinatın Allah’a ait olduğu ve kâinatta dilediği gibi tasarruf edeceği, Allah’ın dinini yüceltmek için can ve mal ile mücadelenin gerekliliği, dünya hayatının geçiciliği ve aldatıcılığı konu edilmektedir.
Allah Teâlâ’nın bazı sıfatlarına, evrendeki mutlak egemenliğine dikkat çekilerek başlayan sûrede, iman ve infakın önemi üzerinde durulmakta, âhirette müminler münafıklardan ve kâfirlerden ayrılıp kurtuluşa ererlerken diğerlerinin içine düşeceği acı durum tasvir edilmekte, dünya hayatının âhiret inancından bağımsız olması halinde anlamını yitireceği, buna karşılık insanın iyi bir kul olabilmek için hıristiyan rahiplerinin yaptığı gibi dünyayı tamamen terketmesinin gerekmediği hususu işlenmektedir.
...................

"Ateşin karşısında durdurulup da,
"Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü'minlerden olsak" dedikleri vakit (hallerini) bir görsen!"
En'am Suresi 27. Ayet

Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır.
Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
Bakara Sûresi 107. Ayet

“İman edenler Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.”
Nisa Suresi 76.Ayet
O halde dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.”
Nisa Suresi 74.Ayet
“Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı zerre haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.”
Enfal Suresi 60.Ayet
“Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak vaat etmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.”
Tevbe Suresi 111.Ayet

Hatırlayın ki Rabbiniz size:
Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti.
İbrahim Sûresi 7. Ayet
İbrahim Suresi; Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim’den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır. Sûre de başlıca imanın temel konuları olan Allah’a iman, peygamberlere iman, öldükten sonra dirilme ve hesap ele alınmaktadır.
Konusu
Sûre Allah’ın varlığı ve birliği, vahiy, peygamberler, öldükten sonra dirilme ve sorgulanma gibi temel inanç konularını ana hatlarıyla içermektedir. Bu çerçevede getirilen deliller, insanların aydınlatılması için indirilmiş olan vahiy, insanları Allah yolundan alıkoyanların kınanması, peygamberlerin görevleri, Hz. Mûsâ’nın peygamberliği ve kıssasından bazı kesitler, peygamberlere karşı olumsuz tavır takınanların başlarına gelen sıkıntılar, Allah’a güvenme ve itaat etmenin önemi, âhiret halleri, inkârcıların dünyadaki amellerinin değeri, âhirette şeytanın suçlulara karşı tavrı, orada müminlere verilen mükâfat, inkârcılara verilen ceza, Hz. İbrâhim’in duası, son olarak Kur’an’ın insanlığa gönderilmiş bir mesaj oluşu gibi konulara da temas edilmiştir.

Hz. Peygamber Efendimiz (SAS.) Cuma günü hakkında şöyle buyurmuştur:
Cuma günü günlerin efendisi ve Allah katında da en mühim olanıdır. O, Kurban ve Ramazan bayramı günlerinden daha mühimdir. Cuma gününde şu meziyetler vardır: Allah (C.C.) , Âdem’i o günde yarattı. Allah(C.C.), Âdem’i yeryüzüne o günde indirdi. O günde öyle bir an vardır ki kul haram bir şey istememek kaydıyla Allah’tan ne isterse mutlaka Allah verecektir. Kıyamet o günde kopacaktır. Yüce makâma erişen melekler, gök, yer, rüzgârlar, dağlar ve deniz cuma günü (heybeti)nden korkarlar.”
HADİS-İ ŞERİF (İbn-i Mace, Ahmed b. Hanbel, Taberani)
Cumanız Mubarek Olsun Arkadaşlar

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ
Ey iman edenler!
Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin.
Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.
Bakara Suresi 153.Ayet

A'lâ Sûresi 1. Ayet
Bismillahirrahmanirrahim
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ
Rabbinin yüce adını tesbih et.
ÖNEMLİ NOT : Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir.

A'râf Suresi Mekke döneminde inmiştir. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen“el-A’râf ” kelimesinden almıştır. “el-A’râf ”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir. Sûrede temel konu olarak, ilâhî vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir.
Âyet sayısı itibariyle Mekke’de inen sûrelerin en uzunudur, Kur’an’da da en uzun sûrelerin üçüncüsüdür. Bu sebeple “es-seb‘u’t-tıvâl” (yedi uzun sûre) arasında gösterilir. Ayrıca En‘âm sûresiyle birlikte “iki uzun sûre” diye de anılır (İbn Âşûr, VIII/2, s. 5-6).
Üslûp ve muhteva bakımından bir önceki sûrenin (En‘âm) devamı gibi görünen A‘râf sûresinde de iman meseleleri, bilhassa âhiretle ilgili hususlarla vahyin önemi, ataları körü körüne taklit etmenin yanlışlığı ve zararları, müminlerle inkârcıların âhiretteki durumlarının mukayesesi, Allah’ın mutlak hükümranlığı, rahmetinin genişliği gibi itikadî konular işlenir. Bunun yanında geçmiş peygamberlerin hayatlarından misaller verilerek onların iman uğrundaki mücadeleleri gözler önüne serilir; sırası geldikçe müşrikler uyarılır; müminlere de sabır ve sebat tavsiye edilir.
Nesâî’nin naklettiği bir hadise göre Resûlullah, akşam namazının ilk rek‘atında Fâtiha’dan sonra bu sûrenin bir bölümünü, ikinci rek‘atında da kalan bölümünü okurdu (“İftitâh”, 67).

Bu dava tertemiz bu dava tektir,
Bu davada leke, benek olmak yok.
Ülkücü dediğin çelik demektir,
Uzamak, kısalmak sünek olmak yok.
Neşemiz, tasamız kederimiz bir,
Biz Nesl-i Asım'ız kaderimiz bir,
Teşkilat, doktrin liderimiz bir,
Kıvırmak, yamulmak, dönek olmak yok.
Konulduğu kaptan sızanlar gibi,
Yaptığını yıkıp bozanlar gibi,
Kucaktan kucağa gezenler gibi,
Herkesin öptüğü yanak olmak yok.
Onun bunun ağzı ile öpülüp,
Nefis için bunca hizmet tepilip,
Arı olma sevdasına kapılıp,
Mikrop saçan sivri sinek olmak yok.
Lideri nerede Ülkücü orda,
Arif de sizinle aynı kararda,
Davamıza kurban, koç olmak var da,
Sütünü deviren inek olmak yok.
Ozan Arif

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.
Âl-i İmrân Sûresi 191. Ayet

Seni çok sevdik, yolun açık olsun, efsanemiz, masal kahramanımız, Cüneyt Arkın, nurlar içinde uyu!
Sen de çok sevinme Kahpe Bizans, bu topraklarda Kara Murat'lar, Malkoçoğulları ölmez!
İnna lillah ve inna ileyhi raciun
Mekanın Cennet Olsun, Yüce Rab'bim Rahmet Eylesin...

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.
Âl-i İmrân Sûresi 191. Ayet

Kendini Çok Beğenme Kul Katında,
Ne Kendini Beğenmişler Var Toprak Altında!... Hazreti Mevlana Celaleddin Rum-i (r.a)