Ateshboceyi - Tumblr Posts
zaten ilaç içmeyi kim sever ki?! ilaç içmeye ikna etme çabalarını hiç sevmiyorum..
bazen ihtiyacın olan; bir ses bir bakış ve bir kaç güzel söz..
ağlamaktan ve uykusuzluktan gözlerin kızarıp şişmiştir ama annen hasta olduğunu sanıyordur..
kalbindeki acıyı kime nasıl anlatasın ki?!
bazı şeyleri kalbine bile zor sığdırırsın ya hani, boş ver, dökme içini kimseye.. dinleyecek kimsen de yoktur zaten..
istediğim tek bişey var artık; Huzur...
Huzura kavuşmak istiyorum..
Kalbimize sığmayan acılar gözümüzde yaş olur akarmış...
o zaman artık "yarım kalmış hayaller" mi diyoruz buna?!
kimin sevgisine muhtaç kalırsan, sevgisiz ve de yalnız bırakılırsın...
sebepsiz acılar, sebepsiz ağrılar, sebepsiz vücut morlukları, sebepsiz duygular, kontrolsüz öfke, kontrolsüz yaşam, hayat ve duygular.. kaç kişiydim ben?! artık çözemiyorum. belki de ben değilimdir hiç biri. ya da ben asla var olmadım belki de.. ama bu sebepsiz amaçsız mücadelenin sonunda kaybettimm.. Savaştım...Bitti.. Ve kaybettim yaşamımı.. Ve kaybettim savaşı...
ve artık daha kötü olmam umrumda bile değil. bundan kötüsü yok, olamaz..
her anında, her durumda yalnız bırakılmanın verdiyi sinirle kafandan bile geçirmediğin cümlelerle insanların hayatını zehir edişin bitmedi mi artık?! bitti.. çünki sen bittin ateşböceyi..
içine attıkların kalbine yük olurmuş.. kalbinede yüklenince insan boğulurmuş.. uzun uzun düşünceler canını sıkarmış ama bazen acılar fiziksel acılara dönüşürmüş
ağlayınca da geçmiyor.. sorunlarin çözülmüyor mesela..
ve bir gün de öyle boğulur ki insan bir daha asla nefes alamaz...
annem, babam bile gönlümü almazdı ki hiç.. haklı bile olsam ben özür dilerdim(dilerim) hep.. o yüzden insanlardan gönlümü almak gibi bir beklentimin olması çok saçma ve de önemsiz..
ben hep o küçük şımarık, bencil kız çocuğuydum.. Birilerinin beni sevmesi için belki kötü şeyler yaşamalı, belki hasta olmalı, belki kötü durumda olmalıydım. bu yüzden hep kötü şeyler yaşamayı dilerdim, hep hasta olmayı dilerdim ilgi, sevgi görmek için.. ben hep küçük şımarık ve bencil kız çocuğuydum.. ama artık değilim.. artık kötü durumda olmuş olmam bile beni önemli kılmıyor..
ve geç anladım yine.. ağlayarak yemek sadece çocukların yaptığı bişey değildi...
üzgünken gelen yorgunluk, halsizlik, titreme ve dahası.. ağrılar, nefes darlığı, titreyen eller- bacaklar, baş dönmesi mide bulantısı.. ve hatta bayılma...
kafamın içinde susmak bilmeden bağıran "yeterince iyi değilim" sesi nasıl susturulur?!!
uğruna savaşılacak bir kadın değil miydim ben?
anladım, bana çiçek alınmaz, bir çiçek anca mezarıma dikilir o da bana kokmaz